Ya final olsaydı!
Forumbook :: Spor :: Dört Büyükler :: Beşiktaş
1 sayfadaki 1 sayfası
Ya final olsaydı!
Gençlerbirliği maçının ikinci yarısı... Taraftar “Bobo.. Bobo” diye tempo tutuyor, Tayfur Havutçu Brezilyalı'yı oyuna alıyor, taktik alt-üst oluyor. Gençlerbirliği de skoru eşitliyor, net 1-2 fırsatı kaçırıyor. İnsan düşünmeden edemiyor: Ya kupa finali olsaydı!
“O kadar ateşli bir taraftar grubu var ki, Dünya Kupası’nı bile kazanmak istiyorlar...” Sir Alex Ferguson’un Newcastle United taraftarları için söylediği bu söz, aslında Beşiktaş tribünleri için de geçerli. Ligde prestijden başka anlamı olmayan cuma günkü Gençlerbirliği maçında bile tribünler oldukça doluydu. Destek de
verdiler, gollere de sevindiler, bazı ‘suçsuz’ futbolculara da tepki gösterdiler. Ama bir olay belki de takımın neden maçı kaybettiğinin işaretiydi.
İsmail mi suçlu?
İkinci yarıda Bobo ısınırken önce açık tarafındaki kale arkası, daha sonra da kapalı “Bobo” tezahüratlarıyla inledi. Ne kadar etkisi oldu bilinmez; Tayfur Havutçu, Brezilyalı’yı kulübeye çağırdı. Daha sonra da ısınan bir diğer isim Aurelio kenara geldi. Sahada 6 yabancı vardı; Beşiktaş’ın en iyi isimlerinden golcü Almeida’nın Bobo için oyundan çıkacak hali yoktu! İşin içinden çıkamayan genç hoca, Bobo’yu oyuna almak için taktikle oynadı. Almeida sola geldi, Ernst ileri çıktı. Orta saha zayıfladı, o dakikaya kadar sol kanatta Simao’yla iyi anlaşan ve süper oynayan İsmail Köybaşı yalnız kalıp, hataya mahkum oldu. Zaten Mustafa Pektemek’in golü de fazla gecikmedi. Tayfur Havutçu, “Maç 2-1 bitseydi, herkes İsmail’in yaptığı asisti konuşacaktı” diyor. Haklı olduğu kadar şanslı da Tayfur Havutçu... Çünkü ikinci gol İsmail’in hatasıyla gelmeseydi, tepkiler genç futbolcuya değil, değişiklikleriyle maçı çeviren Tayfur Havutçu’ya gösterilecekti.
‘Kazandım’ derken
Gaziantep’in hocası Tolunay Kafkas, İnönü’deki 3-0’lık kupa yenilgisi sonrasında, “Kimse Neuchatel maçlarını unutmasın. Biz daha bitmedik” demişti. Gençlerbirliği maçını izledikten sonra ‘Kafkas haksız’ demek güç! Son yarım saatte bu kadar düşen bir takım, kazandığı sandığı kupayı rahat kaybedebilir. Uzatmaları oynayan Bobo ile Aurelio net bir örnek buna. Ancak Kartal’ın en önemli artısı, yetenekli ve yıldız oyuncularının aynı zamanda taşın altına elini koymaları... Bu işi ancak Quaresma’nın kazanma arzusu, Guti’nin liderlik vasfı, Simao’nun tecrübesi, Toraman’ın sorumluluk alması değiştirir. Unutmadan... Beşiktaş kupada Antep’i geçerse, finalde, 2-0 öne geçtiği maçı kaybetme noktasına geldiği Gençlerbirliği’yle karşılaşabilir.
Alican Esenci
Fanatik
“O kadar ateşli bir taraftar grubu var ki, Dünya Kupası’nı bile kazanmak istiyorlar...” Sir Alex Ferguson’un Newcastle United taraftarları için söylediği bu söz, aslında Beşiktaş tribünleri için de geçerli. Ligde prestijden başka anlamı olmayan cuma günkü Gençlerbirliği maçında bile tribünler oldukça doluydu. Destek de
verdiler, gollere de sevindiler, bazı ‘suçsuz’ futbolculara da tepki gösterdiler. Ama bir olay belki de takımın neden maçı kaybettiğinin işaretiydi.
İsmail mi suçlu?
İkinci yarıda Bobo ısınırken önce açık tarafındaki kale arkası, daha sonra da kapalı “Bobo” tezahüratlarıyla inledi. Ne kadar etkisi oldu bilinmez; Tayfur Havutçu, Brezilyalı’yı kulübeye çağırdı. Daha sonra da ısınan bir diğer isim Aurelio kenara geldi. Sahada 6 yabancı vardı; Beşiktaş’ın en iyi isimlerinden golcü Almeida’nın Bobo için oyundan çıkacak hali yoktu! İşin içinden çıkamayan genç hoca, Bobo’yu oyuna almak için taktikle oynadı. Almeida sola geldi, Ernst ileri çıktı. Orta saha zayıfladı, o dakikaya kadar sol kanatta Simao’yla iyi anlaşan ve süper oynayan İsmail Köybaşı yalnız kalıp, hataya mahkum oldu. Zaten Mustafa Pektemek’in golü de fazla gecikmedi. Tayfur Havutçu, “Maç 2-1 bitseydi, herkes İsmail’in yaptığı asisti konuşacaktı” diyor. Haklı olduğu kadar şanslı da Tayfur Havutçu... Çünkü ikinci gol İsmail’in hatasıyla gelmeseydi, tepkiler genç futbolcuya değil, değişiklikleriyle maçı çeviren Tayfur Havutçu’ya gösterilecekti.
‘Kazandım’ derken
Gaziantep’in hocası Tolunay Kafkas, İnönü’deki 3-0’lık kupa yenilgisi sonrasında, “Kimse Neuchatel maçlarını unutmasın. Biz daha bitmedik” demişti. Gençlerbirliği maçını izledikten sonra ‘Kafkas haksız’ demek güç! Son yarım saatte bu kadar düşen bir takım, kazandığı sandığı kupayı rahat kaybedebilir. Uzatmaları oynayan Bobo ile Aurelio net bir örnek buna. Ancak Kartal’ın en önemli artısı, yetenekli ve yıldız oyuncularının aynı zamanda taşın altına elini koymaları... Bu işi ancak Quaresma’nın kazanma arzusu, Guti’nin liderlik vasfı, Simao’nun tecrübesi, Toraman’ın sorumluluk alması değiştirir. Unutmadan... Beşiktaş kupada Antep’i geçerse, finalde, 2-0 öne geçtiği maçı kaybetme noktasına geldiği Gençlerbirliği’yle karşılaşabilir.
Alican Esenci
Fanatik
zikzak- Kıdemli Üye
- Mesaj Sayısı : 1477
Kayıt tarihi : 24/09/09
Yaş : 33
Similar topics
» ****** Bugün Olsaydı
» zamanı geri almak mümkün olsaydı
» Final Fantasy XIV 2010
» Manga - Eurovision 2010 final
» Norton Internet Security 2009 Final : Eskisi Kadar Güçlü ancak Artık Çok Hafif
» zamanı geri almak mümkün olsaydı
» Final Fantasy XIV 2010
» Manga - Eurovision 2010 final
» Norton Internet Security 2009 Final : Eskisi Kadar Güçlü ancak Artık Çok Hafif
Forumbook :: Spor :: Dört Büyükler :: Beşiktaş
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz