Forumbook
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

****** Hikayeleri "ATATÜRK VE VERGİ BORCU OLAN KÖYLÜ"

Aşağa gitmek

Atatürk Hikayeleri "ATATÜRK VE VERGİ BORCU OLAN KÖYLÜ" Empty ****** Hikayeleri "ATATÜRK VE VERGİ BORCU OLAN KÖYLÜ"

Mesaj tarafından zikzak Salı 29 Haz. 2010, 17:47

ATATÜRK, sık sık ülkeyi dolaşan bir liderdi. Çiftçi ile konuşur, işçi, köylü, sanatkár, esnaf kısaca halk ile konuşur, onların sorunlarını dinler, Meclis'e getirir, milletvekillerinden bakanlardan bazen hesap sorar, bazen de çözüm arayışına girmelerini isterdi. İşte böyle yurt gezilerinden birinde, tarlasında çift süren bir çiftçi ile karşılaşır. - Kolay gele, bereketli ola ağa... - Allah razı olsun Bey... - Hayrola Ağa, öküzün tekine ne oldu? - Devlete vergi borcumuz vardı bey, icra kapımızı çalınca çaresiz kaldık, koca öküzü satıp borcumuzu ödedik. - Sağlık olsun ağa... diyerek, konuşmasını kısa keser. Çiftçinin adının Halil Ağa olduğunu öğrenen ******'ün yanında; İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Salih Bozok, Kılıç Ali, Hüsrev Gerede, emir subayı Rusuhi Bey, daha birkaç yakını vardır. Bir yandan yürüyen, bir yandan da düşünen ******, Salih Bozok'u yanına çağırır; - Salih, yarın sabah git Halil Ağa'yı bul, bana Benim kim olduğumu sorarsa, bizim bey seni bir kahve içmeye çağırıyor de...Ertesi gün; Salih Bozok, Halil Ağa'yı bulur ve ******'ün yanına getirir. Halil Ağa'yı gören ******, ayağa kalkarak; ‘‘Buyur Halil Ağa’’ deyip bir sandalye gösterir. Salonda bulunan ve olanlardan habersiz bir vaziyette konuşmaları izleyen zamanın Başbakanı İsmet İnönü'nün de yanında, ******, Halil Ağa'ya dönerek; ‘‘Halil Ağa, anlat şu vergi işini bir daha’’ der. İCRAYLA SATILAN ÖKÜZ Halil Ağa, vergi borcunu, icrayı, satılan öküzünü tekrar anlatır. ****** kaşlarını çatarak İsmet Paşa ve Şükrü Kaya'ya dönerek; - Arkadaşlar, biz İstiklal Savaşı’nı Halil Ağa'nın öküzünü icra yoluyla satalım diye yapmadık. Bu memlekette adaleti, vatandaşı böyle mi koruyacağız? Gerekirse vergi borcu ertelenebilir. Köylünün çift sürdüğü öküzü elinden alınmaz. Bu konuşma üzerine, olayı fark eden Halil Ağa, ******'e dönerek; - Sen ****** Paşa'msın galiba, ne olur beni bağışla kusur ettim, diye yalvaracak olur. ******, bir yandan tebessüm eder bir yandan da Halil Ağa'nın sırtını okşayarak; - Sana güle güle Halil Ağa, sen bizim gözümüzü açtın... der ve Halil Ağa'yı ayakta uğurlar.
zikzak
zikzak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye

Mesaj Sayısı : 1477
Kayıt tarihi : 24/09/09
Yaş : 33

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz